TOPLUMSAL YARDIMLAŞMANIN TEMELİ SELAMLAŞMAKTIR
Birlik Vakfı Konya Şubesi'nin "Her Cumartesi Birlikteyiz" konferanslarında İslam'da infak ve yardımlaşmanın önemini anlatan NEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Çiftçi, infakın toplumsal yardımlaşmanın temelini oluşturduğunu kaydetti
Birlik Vakfı Konya Şubesi'nin "Her Cumartesi Birlikteyiz" konferanslarında İslam'da yardımlaşmanın önemini anlatan Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Çiftçi, yardımlaşma, infak, zekat gibi hasletlerin toplumsal bütünlüğe katkı sağladığını söyledi.
Vakfın konferans salonunda gerçekleştirilen "İslam'da Yardımlaşma, Dayanışma, Kardeşlik" konulu konferansta insanın tebessüm etmesinin, gönlünü açmasının bile yardımlaşma olduğunu vurgulayan Dr. Çiftçi, yardıma öncelikle anne babadan başlamak gerektiğini anlattı. Kişinin neye ihtiyacı varsa onun infak edilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Çiftçi, "Yardıma yakınlarımızdan, sonra akrabalardan, yetimlerden ve miskinlerden başlamalıyız. Ama biz bunu çok fazla yapmıyoruz. Kişinin neye ihtiyacı varsa; mesela para ise para yardımı yapılmalı. Ziyaretse ziyaret edilmeli, güçsüzse hizmeti görülmeli" dedi.
Dünyanın en adil hükümdarı gelse bile yardıma muhtaç insanların her zaman olacağını Hz. Ömer adaletini anlatarak ifade eden Dr. Çiftçi, yardımlaşmanın önemini şöyle özetledi:
"Toplumsal münasebetlerin başında selam gelir. Selamı yayalım. İnsanlar garip baksa da ben selam veriyorum. Çünkü selam vermek, yabancı insanları, yüzünde bir tebessümle bile birbirine yakınlaştırır. Allah cemiyette maddi ve manevi her türlü yardımlaşmayı yapmamızı istiyor. Kur'an-ı Kerim'de infak ile ilgili 70, yardımlaşmayı işaret eden 250 ye yakın ayet var. Allah herkesin verebildiğiyle infak etmesini istiyor. Çünkü insanı bir yönüyle yardım edecek şekilde yarattı. Mesela ilim adamı topluma katkı olarak ilim ve talebe bırakacak. Örneğin Hacıveyiszade'nin bir kitabı yok. Ama herkes onun vaazlerini, yetiştirdiği öğrencilerini konuşur. Hacıveyiszade infak olarak bunları bırakmıştır. Biz de malımız varsa malımızdan, ilmimiz varsa ilmimizden, arabamız varsa başkalarına faydalandırarak, hiçbir şeyimiz yoksa tebessüm ederek ya da iki kişiyi barıştırarak veya eşyasını yüklemeye yardım ederek infakta bulunabiliriz. Yoldaki bir taşı kaldırmak bile infaktır. Cenab-ı Hakk'ın bize verdiği nimet neyse ondan herkesi faydalandırmalıyız."
Günümüzde kimsenin apartmanındaki komşusuna selam bile vermez duruma gelmesinin üzücü olduğunu kaydeden Dr. Çiftçi, "Hep şikayetleniyoruz ama biz adım atmıyoruz. Halbuki pişirdiğimiz çorbadan yan komşumuza versek, karşılaştığımızda tebessüm edip, selam etsek, bundan güzel infak var mı? Yardımlaşmaya küçük şeylerden başlanmalı. Hiç kimse Allah'ın verdiği malı ben istediğim gibi yer içerim deme yetkisine sahip değil. Bütün mülk ve miras yerlerin ve göklerin sahibi Allah'ındır. Müfessirler, mülk, asli manasıyla mallar önce Allah'ın dır diyor. Ve Müslüman'ın bu mallar üzerinde emanetçi olduğunu belirtiyor. Evet biz mallarımızın emanetçisiyiz. Yedirdiğin, içirdiğin, giydirdiğin, yani infak ettiğin senin malındır, gerisi senin değildir. Hiçbir şey yapamıyorsak Gönlümüzü açalım. Bu bile infaktır" diye konuştu.
Program sonunda Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Abdi Parlak, NEÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Çiftçi'ye günün anısına tablo ve katılım belgesi takdim etti.
