“YAŞADIĞIMIZ BÜTÜN DARBELER DIŞ DESTEKLİDİR”
Birlik Vakfı Konya Şubesi'nin "Her Hafta Birlikteyiz" konferanslarına konuk olan Eğitimci-Yazar Salih Sedat Ersöz, 1876 yılından 15 Temmuz'a kadar Türkiye'de gerçekleşen darbeleri anlattı. Ersöz, Sultan Abdülaziz dönemiyle başlayıp günümüze kadar yaşadığımız bütün darbelerin dış mihrakların desteğiyle yapıldığını vurguladı
Birlik Vakfı Konya Şubesi'nin, "Her Cumartesi Birlikteyiz" konferanslarının bu haftaki konuğu Eğitimci-Yazar Salih Sedat Ersöz oldu. Ersöz, "1876'dan 15 Temmuz'a Darbeler" başlıklı konferansında Türkiye tarihinde gerçekleşen darbeleri anlattı.
Darbe ve muhtıranın tanıtımını yaparak, dış destekli yapılan darbelerin tek gayesinin İslam'ı ve milli iradeyi yok etmek olduğunu vurgulayan Ersöz, Türklerin Anadolu topraklarında bulunmasını hazmedemeyen dış güçlerin Türkleri bu topraklardan atmak için Sultan Abdülaziz döneminden beri çeşitli sebeplerle darbeler yaptığını söyledi.
Türkiye'de ilk darbenin 1876 yılında Sultan Abdülaziz'e karşı yapıldığını dile getiren Ersöz, "Bugün nasıl birileri çıkıp doğuda kendi devletimizi kuracağız diyorsa 93 Harbinden sonra da aynı dış güçlerin etkisiyle Abdülhamit hanı devirmek istediler. Abdülhamit 2. Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı, akabinde 31 Mart olayları çıktı. Halk ayaklandı, Yıldız Sarayı basıldı. Aldülhamit Han hâl edildi ve Selanik'e gönderildi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1950'ye kadar tek partili dönem vardı. 1946 yılında kurulan Demokrat Parti, 50'de seçimi kazanıp hükümeti kurunca darbe girişimi planlandı. 1957'den sonra ülke karışmaya başladı. Öğrenci olayları başladı, 58'den itibaren darbe konuşulur oldu. 27 Mayıs 1960'ta askeri darbe yapıldı. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in idamından 1 ay sonra seçim yapıldı. Asker, seçimden istediği sonuç çıkmayınca rahatsız oldu ve Adalet Parti ile CHP'ye koalisyon hükümeti kurdurdu. Buna rağmen hükümet içinde hala rahatsız olanlar vardı. O dönemde aynı kaynaktan hem sağ, hem solcu gençlere silah verilip çatıştırıldı. Ordu, anarşiyi bahane ederek 80 ihtilalini yaptı. 80'de çok din adamı zulüm gördü. İhtilalin acı sonuçları oldu. Diyarbakır Cezaevi işkencenin merkezi oldu. Adeta orada pkk nın altyapısı oluşturuldu. 95 seçimlerinde Refah Partisi birinci parti oldu ama tek başına iktidarı vermemek için Anayol Hükümeti kuruldu. Hükümet güvenoyu alamayınca İHL'ler kapandı, bütün İslami faaliyetler sona erdi, öğrenciler başörtüsü eylemleri yaptı. Bu süreçte fetönün bir tek okuluna bile dokunmadılar. E muhtıra olayı da bir darbe girişimidir. 2013 gezi olayları, 17-25 Aralık olayları, MİT tırlarının durdurulmasından sonuç çıkaramayan FETÖ, 15 Temmuz'da kalkışma yaptı. Yurtta Sulh grubunun yaptığı kesin bir darbedir. O gece Tayyip Bey'in halkı meydanlara davet etmesi, halkın meydanlara inmesi hesaplarında yoktu. 15 temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı PKK da ülkeyi bölmek için hazır bekliyordu. Ama ne kazandık? 2. Çanakkale Zaferini kazandık. Allah bu millete bir darbe daha göstermesin" dedi.
Yoğun ilgi gören konferansın sonunda Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Abdi Parlak, Ersöz'e günün anısına tablo takdim etti.
Birlik Vakfı Konya Şubesi'nin, "Her Cumartesi Birlikteyiz" konferanslarının bu haftaki konuğu Eğitimci-Yazar Salih Sedat Ersöz oldu. Ersöz, "1876'dan 15 Temmuz'a Darbeler" başlıklı konferansında Türkiye tarihinde gerçekleşen darbeleri anlattı.
Darbe ve muhtıranın tanıtımını yaparak, dış destekli yapılan darbelerin tek gayesinin İslam'ı ve milli iradeyi yok etmek olduğunu vurgulayan Ersöz, Türklerin Anadolu topraklarında bulunmasını hazmedemeyen dış güçlerin Türkleri bu topraklardan atmak için Sultan Abdülaziz döneminden beri çeşitli sebeplerle darbeler yaptığını söyledi.
Türkiye'de ilk darbenin 1876 yılında Sultan Abdülaziz'e karşı yapıldığını dile getiren Ersöz, "Bugün nasıl birileri çıkıp doğuda kendi devletimizi kuracağız diyorsa 93 Harbinden sonra da aynı dış güçlerin etkisiyle Abdülhamit hanı devirmek istediler. Abdülhamit 2. Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı, akabinde 31 Mart olayları çıktı. Halk ayaklandı, Yıldız Sarayı basıldı. Aldülhamit Han hâl edildi ve Selanik'e gönderildi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1950'ye kadar tek partili dönem vardı. 1946 yılında kurulan Demokrat Parti, 50'de seçimi kazanıp hükümeti kurunca darbe girişimi planlandı. 1957'den sonra ülke karışmaya başladı. Öğrenci olayları başladı, 58'den itibaren darbe konuşulur oldu. 27 Mayıs 1960'ta askeri darbe yapıldı. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in idamından 1 ay sonra seçim yapıldı. Asker, seçimden istediği sonuç çıkmayınca rahatsız oldu ve Adalet Parti ile CHP'ye koalisyon hükümeti kurdurdu. Buna rağmen hükümet içinde hala rahatsız olanlar vardı. O dönemde aynı kaynaktan hem sağ, hem solcu gençlere silah verilip çatıştırıldı. Ordu, anarşiyi bahane ederek 80 ihtilalini yaptı. 80'de çok din adamı zulüm gördü. İhtilalin acı sonuçları oldu. Diyarbakır Cezaevi işkencenin merkezi oldu. Adeta orada pkk nın altyapısı oluşturuldu. 95 seçimlerinde Refah Partisi birinci parti oldu ama tek başına iktidarı vermemek için Anayol Hükümeti kuruldu. Hükümet güvenoyu alamayınca İHL'ler kapandı, bütün İslami faaliyetler sona erdi, öğrenciler başörtüsü eylemleri yaptı. Bu süreçte fetönün bir tek okuluna bile dokunmadılar. E muhtıra olayı da bir darbe girişimidir. 2013 gezi olayları, 17-25 Aralık olayları, MİT tırlarının durdurulmasından sonuç çıkaramayan FETÖ, 15 Temmuz'da kalkışma yaptı. Yurtta Sulh grubunun yaptığı kesin bir darbedir. O gece Tayyip Bey'in halkı meydanlara davet etmesi, halkın meydanlara inmesi hesaplarında yoktu. 15 temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı PKK da ülkeyi bölmek için hazır bekliyordu. Ama ne kazandık? 2. Çanakkale Zaferini kazandık. Allah bu millete bir darbe daha göstermesin" dedi.
Yoğun ilgi gören konferansın sonunda Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Abdi Parlak, Ersöz'e günün anısına tablo takdim etti.