ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARI SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN ANKARA’DA TEK VUCUT OLDU
Özel Öğretim Kursları Platformu, Konya'dan sonra Ülke genelinde genişletilmiş " Özel Öğretim kursları Kapanmasın " istişare toplantısını önceki gün Ankara Meyra Palace'da düzenledi. Toplantıya yaklaşık 1150 öğretim kurslarının kurucu ve yetkilileri katıldı. Toplantıyı değerlendiren Yalçın Öğretim kursları Kurucusu Mehmet Yalçın; " Resmi kayıtlara göre 2019 Ocak ayı itibariyle MEB'e bağlı 2549 özel öğretim kursu bulunmaktadır. Bu kurslarda istihdam edilen öğretmen ve personel sayısı yaklaşık olarak 63.000'dir. Aileleri ile hesapladığımızda böyle bir durumdan 200.000 kişi olumsuz olarak etkilenecektir. Özel öğretim kurslarının kapanmasıyla, ülkemizin 1 yıllık ekonomik kaybı (KDV-Stopaj-SGK) 1.500.000.000 (bir milyar beş yüz milyon TL) olacaktır" dedi.
Ankara'da gerçekleştirilen "Özel Öğretim Kursları Kapanmasın" istişare toplantısını katılan ve değerlendiren Yalçın Özel Öğretim Kursları Kurucusu Mehmet Yalçın şunları söyledi. "MEB çatısı altında resmi faaliyet gösteren Özel Öğretim Kurslarının kapatılmasının gündeme gelmesi üzerine bizler Türkiye'deki "Özel Öğretim Kursları Platformu'' olarak, hiçbir derneğe, ideolojiye ve siyasi düşünceye bağlı olmaksızın toplum ve bireyleri bu konuda detaylı olarak bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyduk.
Özel öğretim kurslarımız eğitim sistemimizin bir ihtiyacı olup, Milli Eğitim Bakanlığı'nın izni ve denetimiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Aileler çocuklarını, Üniversiteye Giriş sınavlarına hazırlanmak ve derslerine destek amacıyla, gönül rızasıyla kurslarımıza göndermektedir. Kurslarımızın faaliyetini sürdürememesi, eğitim sistemimizde telafi edilemeyecek yaralara yol açacaktır. Sadece öğrenciler değil, kurs sahipleri ve bu kurumlara emek veren öğretmen ve personeller de zarar görecektir.
Bakanlığımız yıllardır okullarda ve Halk Eğitim Merkezlerinde destekleme kursları düzenlemektedir. Ancak bu çalışmalar, destek eğitim ihtiyacını karşılayamamaktadır. Özel öğretim kurslarına olan talep de devam etmektedir. Eğitim sistemimizde kurslar bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç devletimizin denetimindeki kurslarımız aracılığı ile karşılanmaktadır. Resmi kayıtlara göre 2019 Ocak ayı itibariyle MEB'e bağlı 2549 özel öğretim kursu bulunmaktadır. Bu kurslarda istihdam edilen öğretmen ve personel sayısı yaklaşık olarak 63.000'dir. Aileleri ile hesapladığımızda böyle bir durumdan 200.000 kişi olumsuz olarak etkilenecektir. Özel öğretim kurslarının kapanmasıyla, ülkemizin 1 yıllık ekonomik kaybı (KDV-Stopaj-SGK) 1.500.000.000 (bir milyar beş yüz milyon TL) olacaktır.
Türkiye'mizde ailelerin gelir düzeyleri birbirinden farklıdır. Bu aileler çocuklarını daha iyi bir geleceğe hazırlamak için kurslara göndermektedir. Bu tercihlerinin ellerinden alınmaması gerekir. Zira, tabiat boşluğu asla kabul etmez. Genç nüfusa sahip olmamız geleceğe güvenle bakmamıza vesiledir. Gençlerimizin, kursların kapanmasıyla farklı mecralara gideceği göz önünde bulundurulması gereken bir husustur. Ülke olarak böyle acı bir tecrübeyi, pırlanta gibi çocuklarımızı cemaat kisvesi altında abi / abla kimliğiyle yaklaşan insanlara kaptırarak yaşadık. Böyle olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için resmi faaliyet gösteren kurslara yasal engel getirilmemelidir.
Bu nedenlerle Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milli Eğitim Bakanımızın bizleri objektif ve sağduyu ile değerlendireceklerini düşünüyoruz."dedi.
Ankara'da gerçekleştirilen "Özel Öğretim Kursları Kapanmasın" istişare toplantısını katılan ve değerlendiren Yalçın Özel Öğretim Kursları Kurucusu Mehmet Yalçın şunları söyledi. "MEB çatısı altında resmi faaliyet gösteren Özel Öğretim Kurslarının kapatılmasının gündeme gelmesi üzerine bizler Türkiye'deki "Özel Öğretim Kursları Platformu'' olarak, hiçbir derneğe, ideolojiye ve siyasi düşünceye bağlı olmaksızın toplum ve bireyleri bu konuda detaylı olarak bilgilendirmek amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyduk.
Özel öğretim kurslarımız eğitim sistemimizin bir ihtiyacı olup, Milli Eğitim Bakanlığı'nın izni ve denetimiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Aileler çocuklarını, Üniversiteye Giriş sınavlarına hazırlanmak ve derslerine destek amacıyla, gönül rızasıyla kurslarımıza göndermektedir. Kurslarımızın faaliyetini sürdürememesi, eğitim sistemimizde telafi edilemeyecek yaralara yol açacaktır. Sadece öğrenciler değil, kurs sahipleri ve bu kurumlara emek veren öğretmen ve personeller de zarar görecektir.
Bakanlığımız yıllardır okullarda ve Halk Eğitim Merkezlerinde destekleme kursları düzenlemektedir. Ancak bu çalışmalar, destek eğitim ihtiyacını karşılayamamaktadır. Özel öğretim kurslarına olan talep de devam etmektedir. Eğitim sistemimizde kurslar bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç devletimizin denetimindeki kurslarımız aracılığı ile karşılanmaktadır. Resmi kayıtlara göre 2019 Ocak ayı itibariyle MEB'e bağlı 2549 özel öğretim kursu bulunmaktadır. Bu kurslarda istihdam edilen öğretmen ve personel sayısı yaklaşık olarak 63.000'dir. Aileleri ile hesapladığımızda böyle bir durumdan 200.000 kişi olumsuz olarak etkilenecektir. Özel öğretim kurslarının kapanmasıyla, ülkemizin 1 yıllık ekonomik kaybı (KDV-Stopaj-SGK) 1.500.000.000 (bir milyar beş yüz milyon TL) olacaktır.
Türkiye'mizde ailelerin gelir düzeyleri birbirinden farklıdır. Bu aileler çocuklarını daha iyi bir geleceğe hazırlamak için kurslara göndermektedir. Bu tercihlerinin ellerinden alınmaması gerekir. Zira, tabiat boşluğu asla kabul etmez. Genç nüfusa sahip olmamız geleceğe güvenle bakmamıza vesiledir. Gençlerimizin, kursların kapanmasıyla farklı mecralara gideceği göz önünde bulundurulması gereken bir husustur. Ülke olarak böyle acı bir tecrübeyi, pırlanta gibi çocuklarımızı cemaat kisvesi altında abi / abla kimliğiyle yaklaşan insanlara kaptırarak yaşadık. Böyle olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için resmi faaliyet gösteren kurslara yasal engel getirilmemelidir.
Bu nedenlerle Sayın Cumhurbaşkanımız ve Milli Eğitim Bakanımızın bizleri objektif ve sağduyu ile değerlendireceklerini düşünüyoruz."dedi.