AİLEMİZİN BAŞ TACI KADINLARIMIZ İÇİN “ŞİDDETE HAYIR”


Bizler, bugün burada sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri olarak "25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınlara destek olmak üzere toplanmış bulunmaktayız.

Bu destekle birlikte kadınların dik duruştan vazgeçmeyeceğinin altını çizmek istiyoruz.

Tarih 'Cumhuriyet Anaları'nın düşmanlara karşı meydan okuyan direnişlerini yazmaktadır. Halime Çavuş'ların, Şerife Bacı'ların, Nene Hatun'ların evlatları olarak bu ülkenin kurtuluş mücadelesinin yanında olduk, şimdide bu ülke ilelebet var olsun diye mücadele edeceğiz.

Kadınlar, günümüzde siyasi ve toplumsal yalnızlaştırılma dahil, bütün zorluklara göğüs gererek, toplum içinde varlığını kabul ettirmek istemektedir. Tüm cinsiyetçi engellemelere rağmen bunun mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedirler. Kadınlar hayat denilen bu dikenli yolda, kutlu bir yürüyüş gerçekleştirmektedirler. Tüm dünyada ataerkil yönetim yapıları, kültürel cinsiyetçi yaklaşımlar, kadınlar ile erkekler arasında çatışmaları daha da artırmaktadır. Kadınlar sanılanın aksine güçsüz ve muhtaç değil, erkekler kadar çalışma hayatına ve toplumsal yapıya katkı sağlamakta ve çaba sarf etmektedir. Kadınlar annelik gibi zor ve kutsal bir görevi gece-gündüz demeden her saniye üstlenmektedir.  Bilinmesini istiyoruz ki; bizler, kadınlar olarak kararlı yürüyüşümüzden her ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.

Bizler Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak "kadına şiddet yakışır" etiketine kesinlikle karşı çıkıyoruz.  Yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyunu, kadınların yanında olmaya davet ediyoruz.

Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesini amaçlayan 190. sayılı sözleşmenin kabulünde öncülük etmelidir. Sözleşmeye öncülük etmek sadece Hükümetin değil; tüm işverenler ve işçi sendikalarının görevi olmalıdır. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Kadın Komiteleri olarak bu mücadelenin sürmesi için Türkiye'nin tüm kesimlerinden gayret ve destek beklemekteyiz.
Ülkemizin geleceğine, refahına, dini inançlarına, birlik ve beraberliğine zarar vermeye çalışan terör örgütlerine ve siyasi uzantılarına karşı yıllardır topyekûn mücadele içerisindeyiz.

Türkiye'de 2019'un son 11 ayında 352 kadın, maruz kaldığı şiddet sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Bu tablo gelişen ve büyüyen Türkiye'ye yakışmamaktadır.
Kadınların öldürülmediği, tecavüze uğramadığı ve psikolojik şiddet görmediği bir dünya için hayatın her alanında erkeklerle kadınlar bir ve beraber olmalıdır. Yiğitlik ve mertlik kendinden güçsüzleri ezmek, dövmek, taciz etmek değildir. Yiğitlik, mertlik savunmasız olana, güçsüz olana merhametli ve adaletli davranmaktır. Bizim kültürümüzde kadınlar o kadar yüceltilmiştir ki, cennet ayakları altına serilerek ödüllendirilmiştir.
Kadın toplumun duruşudur, özetidir. Sessiz çığlıklarımızı, tek ses olarak dünyanın her yerinde kadın şiddetine 'Dur!' diye haykıran güçlü bir sese dönüştürelim.

İnanıyoruz ki, yükselen 'yeter artık' feryadına destek vermek, azimle safları sıklaştırmak, beraber olduğumuzu göstermek, geleceğimize sahip çıkmak hepimizin vicdani borcudur.

"Kadın toplumun yarısıdır" hareketiyle birlikte, karanlık yapıların ve düşüncelerin yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Bizler HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı HİZMET-İŞ Sendikası olarak kadınlara yapılan her türlü şiddeti kınıyor, kadın toplumdur, kadın ailedir, kadın tamamlayandır, diyoruz.

Ailemizin baş tacı kadınlarımız için "ŞİDDETE HAYIR" diyoruz.

Şehnaz ÖZBAY
Hizmet-İş Sendikası Konya Şube
Kadın Komite Başkanı

 

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar