Kamu-Sen Konya ‘Biz refah istedik, onlar sefalet önerdi!’ açıklaması yaptı
Hükümetin memur ve memur emeklilerine teklif ettiği zam oranlarının kabul edilemez olduğunu belirten Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, "Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi" açıklaması yaptı
Memur ve memur emeklilerini ilgilendiren 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında hükümetin sunduğu zam teklifini eleştiren Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, "Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, Kayalıpark'ta yaptığı basın açıklamasıyla, hükümetin 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sonucunda teklif ettiği zam oranlarını değerlendirdi. Basın açıklamasına Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların il temsilcileri ve üyeleri, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Konya İl Temsilcisi Süleyman Nur, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Kadın Kolları Başkanı Nurhayat Yapıcı ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul yaptığı açıklamada, toplu sözleşme görüşmelerinin hayal kırıklığına doğru gittiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen resmi enflasyonun yüzde 20,3 olduğunu hatırlatan Doğrul, 4 kişilik ailenin zorunlu harcama tutarının ise 1032 lira arttığını söyledi. Buna karşın memur maaşlarına bir yıl için toplam 441 lira zam yapıldığını belirten Doğrul, açıklamasını şöyle sürdürdü, "TÜİK'in açıklamasına göre yalnızca kiraya son bir yıl içinde gelen zam 100 lira. Ailenin aylık gıda harcamasına gelen zam ortalama 197 lira. Doğalgaza bir yıl içinde gelen zam yüzde 18,6. Elektriğe yüzde 34,8 zam yapılmış. Mutfak yangın yerine dönmüş, memurun, emeklinin bütçesi tarumar olmuş. Hem resmi rakamlar hem de yaptığımız hesaplar, memur ve emeklinin alım gücünün düştüğünü gösteriyor.
Hayat pahalılığının bütün zorluklarını hep birlikte yaşıyorken memura ve emekliye reva görülen zam, revize edilmiş hali ile 2020'nin tamamı için yüzde 8,2; 2021'in tamamı için yüzde 6,1. Teklifler böyleyken şu anda yıllık enflasyon, yaz ayları olmasına rağmen yüzde 16,65. Çarşının, pazarın durumunu görüyoruz; sadece kira ve gıda son bir yılda 297 lira zamlanmışken, bize son olarak teklif edilen yüzde 4; önümüzdeki yılın ilk 6 ayında ortalama maaşa 160, en düşük maaşa 120 lira artış demek. Bu ne anlama geliyor arkadaşlar? Hükümet, enflasyon hedefinin bile altında zam teklif ederek resmen bizleri sefalete sürüklüyor. Biz buçuklu toplu sözleşmeleri çok gördük, memurun masada yarım puana nasıl terk edildiğine hep beraber şahit olduk. Birilerini bilmeyiz ama bu teklif bu bütçeyi kurtarmaz; yüzde 4'ler filan bize uymaz! Biz, bütün taleplerimizin haklı gerekçelerini açıklıyor, resmi verilerle destekliyoruz."
GÖRÜŞMELER NORMAL SEYRİNDE İLERLEMİYOR
Verilen yüzde 4+4 zammın gerekçesinin açıklanmasını isteyen Doğrul, "Hedefiniz nedir, amacınız nedir?" diye sordu. Enflasyon hedefinin yüzde 9,8 olduğu yerde memura yüzde 4+4 zam teklif edilmesinin izah edilemeyeceğinin altını çizen Doğrul, sözlerine şöyle devam etti, "Biz, toplu sözleşmenin başından beri hep "Hedef enflasyona endeksli maaş zammından vaz geçin" dedik. Ama bu konuda bile bizi yanlış anladılar. Biz "Enflasyonun üzerinde zam yapın, refah artışı sağlayın" dedik. Onlar, enflasyon hedefinin de altında teklif ettiler. Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi. Biz, ekonomik kurtuluş istedik; onlar, "Esarete devam" dedi. Bu teklif, 20 milyon vatandaşımızı adeta ateşe atmak anlamı taşıyor. Bu teklif, bizlere başınızın çaresine bakın demek oluyor. Buradan bir kere daha ilan ediyorum: Toplu sözleşme görüşmeleri normal seyrinde ilerlemiyor! Pazarlıkların başından beri ısrarla bir müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini ifade ettim. Ne yetkili konfederasyon ne de işveren tarafı konuları müzakere etmeye yanaşmıyor. Sözleşmelilere kadro, vergi dilimleri, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması, memurlara da bayram ikramiyesi verilmesi, liyakati yerle bir eden, adaletsizliğin kaynağı mülakatın kaldırılması gibi bütçeye getireceği ekonomik yükü sınırlı olan ya da hiçbir mali yük teşkil etmeyen konular masadan kaçırılıyor. Maliyeti dahi olmayan konularda yıllardır çözüm bekleyen milyonlarca memur ve emeklinin beklentilerini boşa çıkarmak vicdani değildir. Neden yetkili konfederasyon hiç olmazsa bu konularla ilgili müzakereden 20 gün boyunca imtina etmiştir? Biz toplu sözleşmenin başından beri bütün meselelerin masaya getirilip müzakere edilmesi için mücadele ediyoruz."
BÜTÇE ONLARIN, MEYDANLAR BİZİMİMDİR!
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, yetkili sendikayı da eleştirdi. "20 gündür, masayı verimli kullanmayıp pazarlıkları heba edenlerin, iki günde ne yapabilecekleri soru işaretidir" diyen Doğrul, memurların yaralarını saracak önerilerde bulundu. Sorunları TBMM'de çözmeyi teklif eden Doğrul, "Süreç henüz sonlanmamışken, bir şansımız daha varken sözleşmeliler, vergi dilimleri, yardımcı hizmetliler, ek gösterge, bayram ikramiyesi gibi az önce ifade ettiğim konularda adım atılması yönündeki ısrarımızı bir kere daha yineliyorum. Gelin bir memur paketi hazırlayalım ve bu saydığım konuları 1 Ekim'de TBMM gündemine getirerek memurların yaralarını saralım. Bizim üretimden gelen gücümüz var.
Bizim birlikteliğimizden gelen gücümüz var. Kamu görevlileri ve emeklilerle adeta alay edenlere verilecek güçlü bir cevabımız elbette vardır. Milyonlarca dar ve sabit gelirliyi enflasyona ezdirecek bu yaklaşımı kabul etmiyor, bu teklifi yok sayıyoruz.
Kamu işveren tarafından tez zamanda mali ve diğer taleplerimizi içeren yeni bir teklif paketi sunmasını istiyoruz. "Eylem kültürümüz var" diyenleri de bu kültürlerini bir kere olsun memur ve emekliler için hayata geçirmeye davet ediyor, alanlara bekliyoruz.
420 bin üyemizle, haklarımız için yapılacak her türlü mücadeleye yasal sınırlar içinde olmak kaydıyla desteğe hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ilan ediyoruz.
Bizim mangal gibi yüreğimiz, çelik gibi bileğimiz, hiç kimseye teslim etmediğimiz hür irademiz var. Bütçe onların, meydanlar bizimdir" ifadelerini kullandı.
Memur ve memur emeklilerini ilgilendiren 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında hükümetin sunduğu zam teklifini eleştiren Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, "Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, Kayalıpark'ta yaptığı basın açıklamasıyla, hükümetin 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sonucunda teklif ettiği zam oranlarını değerlendirdi. Basın açıklamasına Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların il temsilcileri ve üyeleri, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Konya İl Temsilcisi Süleyman Nur, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Kadın Kolları Başkanı Nurhayat Yapıcı ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul yaptığı açıklamada, toplu sözleşme görüşmelerinin hayal kırıklığına doğru gittiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen resmi enflasyonun yüzde 20,3 olduğunu hatırlatan Doğrul, 4 kişilik ailenin zorunlu harcama tutarının ise 1032 lira arttığını söyledi. Buna karşın memur maaşlarına bir yıl için toplam 441 lira zam yapıldığını belirten Doğrul, açıklamasını şöyle sürdürdü, "TÜİK'in açıklamasına göre yalnızca kiraya son bir yıl içinde gelen zam 100 lira. Ailenin aylık gıda harcamasına gelen zam ortalama 197 lira. Doğalgaza bir yıl içinde gelen zam yüzde 18,6. Elektriğe yüzde 34,8 zam yapılmış. Mutfak yangın yerine dönmüş, memurun, emeklinin bütçesi tarumar olmuş. Hem resmi rakamlar hem de yaptığımız hesaplar, memur ve emeklinin alım gücünün düştüğünü gösteriyor.
Hayat pahalılığının bütün zorluklarını hep birlikte yaşıyorken memura ve emekliye reva görülen zam, revize edilmiş hali ile 2020'nin tamamı için yüzde 8,2; 2021'in tamamı için yüzde 6,1. Teklifler böyleyken şu anda yıllık enflasyon, yaz ayları olmasına rağmen yüzde 16,65. Çarşının, pazarın durumunu görüyoruz; sadece kira ve gıda son bir yılda 297 lira zamlanmışken, bize son olarak teklif edilen yüzde 4; önümüzdeki yılın ilk 6 ayında ortalama maaşa 160, en düşük maaşa 120 lira artış demek. Bu ne anlama geliyor arkadaşlar? Hükümet, enflasyon hedefinin bile altında zam teklif ederek resmen bizleri sefalete sürüklüyor. Biz buçuklu toplu sözleşmeleri çok gördük, memurun masada yarım puana nasıl terk edildiğine hep beraber şahit olduk. Birilerini bilmeyiz ama bu teklif bu bütçeyi kurtarmaz; yüzde 4'ler filan bize uymaz! Biz, bütün taleplerimizin haklı gerekçelerini açıklıyor, resmi verilerle destekliyoruz."
GÖRÜŞMELER NORMAL SEYRİNDE İLERLEMİYOR
Verilen yüzde 4+4 zammın gerekçesinin açıklanmasını isteyen Doğrul, "Hedefiniz nedir, amacınız nedir?" diye sordu. Enflasyon hedefinin yüzde 9,8 olduğu yerde memura yüzde 4+4 zam teklif edilmesinin izah edilemeyeceğinin altını çizen Doğrul, sözlerine şöyle devam etti, "Biz, toplu sözleşmenin başından beri hep "Hedef enflasyona endeksli maaş zammından vaz geçin" dedik. Ama bu konuda bile bizi yanlış anladılar. Biz "Enflasyonun üzerinde zam yapın, refah artışı sağlayın" dedik. Onlar, enflasyon hedefinin de altında teklif ettiler. Biz refah istedik; onlar sefalet önerdi. Biz, ekonomik kurtuluş istedik; onlar, "Esarete devam" dedi. Bu teklif, 20 milyon vatandaşımızı adeta ateşe atmak anlamı taşıyor. Bu teklif, bizlere başınızın çaresine bakın demek oluyor. Buradan bir kere daha ilan ediyorum: Toplu sözleşme görüşmeleri normal seyrinde ilerlemiyor! Pazarlıkların başından beri ısrarla bir müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini ifade ettim. Ne yetkili konfederasyon ne de işveren tarafı konuları müzakere etmeye yanaşmıyor. Sözleşmelilere kadro, vergi dilimleri, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması, memurlara da bayram ikramiyesi verilmesi, liyakati yerle bir eden, adaletsizliğin kaynağı mülakatın kaldırılması gibi bütçeye getireceği ekonomik yükü sınırlı olan ya da hiçbir mali yük teşkil etmeyen konular masadan kaçırılıyor. Maliyeti dahi olmayan konularda yıllardır çözüm bekleyen milyonlarca memur ve emeklinin beklentilerini boşa çıkarmak vicdani değildir. Neden yetkili konfederasyon hiç olmazsa bu konularla ilgili müzakereden 20 gün boyunca imtina etmiştir? Biz toplu sözleşmenin başından beri bütün meselelerin masaya getirilip müzakere edilmesi için mücadele ediyoruz."
BÜTÇE ONLARIN, MEYDANLAR BİZİMİMDİR!
Türkiye Kamu-Sen Konya İl Temsilcisi Veli Doğrul, yetkili sendikayı da eleştirdi. "20 gündür, masayı verimli kullanmayıp pazarlıkları heba edenlerin, iki günde ne yapabilecekleri soru işaretidir" diyen Doğrul, memurların yaralarını saracak önerilerde bulundu. Sorunları TBMM'de çözmeyi teklif eden Doğrul, "Süreç henüz sonlanmamışken, bir şansımız daha varken sözleşmeliler, vergi dilimleri, yardımcı hizmetliler, ek gösterge, bayram ikramiyesi gibi az önce ifade ettiğim konularda adım atılması yönündeki ısrarımızı bir kere daha yineliyorum. Gelin bir memur paketi hazırlayalım ve bu saydığım konuları 1 Ekim'de TBMM gündemine getirerek memurların yaralarını saralım. Bizim üretimden gelen gücümüz var.
Bizim birlikteliğimizden gelen gücümüz var. Kamu görevlileri ve emeklilerle adeta alay edenlere verilecek güçlü bir cevabımız elbette vardır. Milyonlarca dar ve sabit gelirliyi enflasyona ezdirecek bu yaklaşımı kabul etmiyor, bu teklifi yok sayıyoruz.
Kamu işveren tarafından tez zamanda mali ve diğer taleplerimizi içeren yeni bir teklif paketi sunmasını istiyoruz. "Eylem kültürümüz var" diyenleri de bu kültürlerini bir kere olsun memur ve emekliler için hayata geçirmeye davet ediyor, alanlara bekliyoruz.
420 bin üyemizle, haklarımız için yapılacak her türlü mücadeleye yasal sınırlar içinde olmak kaydıyla desteğe hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ilan ediyoruz.
Bizim mangal gibi yüreğimiz, çelik gibi bileğimiz, hiç kimseye teslim etmediğimiz hür irademiz var. Bütçe onların, meydanlar bizimdir" ifadelerini kullandı.